eksi erkil

Kullanım örnekleri

eksi erkil
negative potential
icon arrow

negative

Phonetic: "/ˈnɛ(e)ɡəˌɾɪv/"

Part Of Speech: noun


Definition: Refusal or withholding of assents; prohibition, veto


Definition: A right of veto.


Definition: An image in which dark areas represent light ones, and the converse.


Definition: (grammar) A word that indicates negation.


Definition: A negative quantity.


Definition: : A rep performed with weight in which the muscle begins at maximum contraction and is slowly extended; a movement performed using only the eccentric phase of muscle movement.


Definition: The negative plate of a voltaic or electrolytic cell.

icon arrow

negative

Phonetic: "/ˈnɛ(e)ɡəˌɾɪv/"

Part Of Speech: verb


Definition: To refuse; to veto.


Definition: To contradict.


Definition: To disprove.


Definition: To make ineffective; to neutralize.

icon arrow

negative

Phonetic: "/ˈnɛ(e)ɡəˌɾɪv/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Not positive nor neutral.


Definition: Of electrical charge of an electron and related particles


Definition: Of a number: less than zero


Definition: Denying a proposition.


Definition: Damaging; undesirable; unfavourable.

Example: Customers didn’t like it: feedback was mostly negative.


Definition: Often used pejoratively: pessimistic; not tending to see the bright side of things.

Example: I don’t like to hang around him very much because he can be so negative about his petty problems.


Definition: Of or relating to a photographic image in which the colours of the original, and the relations of left and right, are reversed.


Definition: Metalloidal, nonmetallic; contrasted with positive or basic.

Example: The nitro group is negative.


Definition: (New Age jargon) Often preceded by emotion, energy, feeling, or thought: to be avoided, bad, difficult, disagreeable, painful, potentially damaging, unpleasant, unwanted.


Definition: Characterized by the presence of features which do not support a hypothesis.


Definition: HIV negative

icon arrow

negative

Phonetic: "/ˈnɛ(e)ɡəˌɾɪv/"

Part Of Speech: interjection


Definition: (signalling) An elaborate synonym for no.

icon arrow

potential

Phonetic: "/pəˈtɛnʃəl/"

Part Of Speech: noun


Definition: Currently unrealized ability (with the most common adposition being to)

Example: Even from a young age it was clear that she had the potential to become a great musician.


Definition: The gravitational potential: the radial (irrotational, static) component of a gravitational field, also known as the Newtonian potential or the gravitoelectric field.


Definition: The work (energy) required to move a reference particle from a reference location to a specified location in the presence of a force field, for example to bring a unit positive electric charge from an infinite distance to a specified point against an electric field.


Definition: (grammar) A verbal construction or form stating something is possible or probable.

icon arrow

potential

Phonetic: "/pəˈtɛnʃəl/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Existing in possibility, not in actuality.


Definition: Being potent; endowed with energy adequate to a result


Definition: A potential field is an irrotational (static) field.


Definition: A potential flow is an irrotational flow.


Definition: (grammar) Referring to a verbal construction of form stating something is possible or probable.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!

Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!